SONSUZ SEVGİLİ (LOVER ETERNAL) by J. R. WARD

https://www.goodreads.com/book/show/33309392-sonsuz-sevgili

Tanıtım:

Kara Hançer Kardeşliği serisi devam ediyor!

Caldwell, New York'ta gecenin gölgeleri arasında, vampirler ve kırıcılar arasında korkunç bir savaş sürüp gidiyor. Altı savaşçı vampir kardeş, kendi ırklarını savunmak için gizli bir grup kurdular. Ölümcül bir canavar tarafından ele geçirilmiş olan Rhage, Kara Hançer Kardeşlerin en tehlikelisi. En hızlısı ve en iştahlı olanı. Yazıcı Bakire'nin en yakıcı savaşçısı. Rhage bir tek içindeki canavarın canlanmasından korkuyor, özellikle de o kız etrafındayken...

Pek çok zorlukla baş etmiş Mary kendini birden vampirlerin dünyasında bulduğunda ve Rhage'in korumasına muhtaç olduğunu fark ettiğinde ne yapacağını şaşırır. Çünkü lanetiyle uğraşırken çoktan kendini aşka kapamış, yıllar önce mucizelere olan inancını kaybetmiştir. Ama Rhage'in güçlü hayvani cazibesi içindeki ateşi yaktığında, Mary aşkını sonsuz kılmak için her şeyi yapacaktır.

*****

Serimizin ilk kitabı olan Karanlık Sevgili ( Dark Lover ) by J. R. Ward kitabımızın yorumunu okumak için buraya tıklayınız....

*****

İlk kitaptan tanıdığımız ve Kardeşlikte, hatta tüm vampir dünyasında, bir efsane olan Hollywood lakaplı savaşçı Rhage ile elinden geldiğince herkese yardım etmek isteyen ve kendisi de birçok kötü şey atlatmış, Rhage için huzur veren sesiyle insan kızımız Mary arasında geçen kitabımıza bayıldım *.* Ben bu seriyi zaten seviyorum ya, hele de yazarın o sert tavırlı anlatımı yok mu? Ahhh, tam da kick ass sever yanıma yanıma konuşuyor cidden. Ama normalden daha sert ve tam bir polisiye havasında <3 Bu tarzı yetmezmiş gibi bir de en merak ettiğim ve sıradaki kitabımızın karakteri olan Zsadist'e dair ipucular vermesine ne demeli? Kesinlikle soluksuz okuduğum ve 500 sayfa değil de adeta 100 küsür sayfaymışcasına hunharca yediğim kitabımız yine tadını damağımda bıraktı. Bu seriyi seviyorum, bayılıyorum ve okuduklarımdan sonra hem çiftimizin bir sonraki kitapta gelişimlerini dışardan bir gözle okumak hem de en merak ettiğim kardeşi/savaşçıyı görmek için adeta yanıp tutuşuyorum T.T Umarım DEX bizi, neredeyse gördüğüm her yerde serinin en iyi kitaplarından biri olarak geçen Zsadist'in hikayesi için çok bekletmez. Zira dediğim gibi, kitabımız okurken bitmeyecek gibi sizi kandırsa da o kadar kısa sürede bitiyor ve tadını damağınızda bırakıyor ki siz de bir sonraki kitabımız için anında yanıp tutuşmaya başlıyorsunuz -üstüne bir de Z için heyecandan kalp bırakmayacak şekilde olaylar oluyor ki... ;)

Tamam, yine çok fazla spoiler vermek istemediğim ama mükemmelliğini anlatmaya kelimeleri yeterli bulmadığım bir giriş oldu. En iyisi serimizin bu kitabında neler oluyormuş bir bakalım da anlatırken bir soluklanırız:

Kitabımız, ilk kitapta bizi şaşırtarak birbirine uyum sağlayan Marissa ile Butch'un uzun süredir aralarında sorunlar olduğunu öğrenmemizle başlıyor. Ki ilk kitapta Marissa'yı ayak altından çektiğinden olaya dair fazla düşünmesem de bu kitapta Butch'ı daha fazla sevmemle birlikte Marissa'nın nedensiz yere Butch'a böyle davranıyor olmasını oldukça sinir buldum. Ve yazar bize bu bilgiyi verdikten sonra her şeyi kendine sakladığından oldukça merak ediyorum onun kitabını. Bir de açıkçası yazarımızın da bizi bu tip şeylerden dolayı kıvranıyor bırakmasından zevk aldığını düşünüyorum ciddi ciddi -_-** Neyse, yine konudan sapıyorum ama dönecek olursak... kitabımız bize Butch'ın durumu hakkında kısa bir bilgi verirken bir yandan da Rhage'i daha iyi tanımak adına başlangıç bilgilerimizi veriyor ve sonrasında da kitabımızın bir diğer karakteri Mary'i bize tanıtıyor. Karakterlerimize bir giriş yaptıktan sonra da bir önceki kitabımızda başına buyruk davranışlarıyla karşımıza çıkan ve karşımıza çıkmasıyla kitapta bizler için sürpizleri olduğunun ipucusunu veren Bay O ile devam ediyoruz. Ki o akşam oldukça kötü bir durumda olması onu ilk kitabımızda ölmesini için dua ettiğimiz ama hala sağlıklı olduğunu görerek hayal kırıklığına uğradığımız Bay X'le karşı karşıya getiriyor. Ki bu karşı karşıya getirme de bir sonraki kitabımız için oldukça önemli bir kilit noktanın oluşmasını sağlıyor ;) Ama bizim için asıl nokta, Bay O sayesinde, Rhage'in neden dışarıdan gözüktüğü gibi durdurulamaz derece yırtıcı, vahşi, her daim hareketli ve Hollywood lakaplı olduğunu anlamamızı sağlıyor. Ki sonuç tahminlerimizin de ötesinde bir şaşkınlık yaratıyor ve o sonuçtan sonra yakışıklımız için hissettiklerimiz ya da düşündüklerimiz oldukça değişiyor :( Kızımız ise, dışarıdan elinden geldiğince herkese yardım etmeye çalışan güçlü biri gibi gözükse de onun da derinlerde canını yakan ve defalarca savaşsa da bir kez daha geri dönen bir düşmanı var. Öyle bir düşman ki onu yiyip bitiriyor ve belki de bu nedenle başkaları için bu kadar çok çalışmasını, kendisi içinse pes etmemeye yeminli gibi gözükse de artık bıkmış olmasını açıklıyor. Peki görünüşte birbirinden böylesine farklı gözüken ve farklı hayatlar yaşayan iki kişi nasıl oluyor da karşılaşabiliyor? O da, benim bir ara Goodreads'ten baksam da aklımda sanırım yanlış bir bilgi olarak kalmış, Bella karakterimiz ve gizemli John ile oluyor. Ki sadece bunlar da değil bence, okuyunca farkına varacaksınız, kader gerçekten de Rhage için çalışmış ve bu muhteşem tesadüfü yaratmış. Peki sizce Rhage onu kardeşliğin en iyi savaşçısı yapmasına yardım eden lanetinden kurtulabilecek ve ona huzuru getiren ses olan Mary'i kabul edecek mi? Yoksa her şey göründüğünden daha mı zor? Peki ya kızımız, nerden bildiğini hatırlamadığı ve kendisine baktığına bile inanamadığı bu yakışıklı konusunda, tabi kendisinin düşmanını da unutmamak gerek, ne yapacak? Onu her şeyiyle kabul edebilecek mi yoksa düşmanının onu yiyip bitirmesine ve nedenini anlamadığı bu mucizeye sırtını dönmesini mi sağlayacak? Kırıcılar, onlar da daha organize daha faal olmaya devam ediyorlar ama Kardeşlik için, yeni taşındıkları bu yere rağmen, ölümcül bir tehdit mi olacaklar yoksa hayatlarının hatasını mı yapacaklar? Hepsi ve çok daha fazlası için kitabımızı muhakkak okumayı, serinin üçüncü kitabı için yayınevimizi ısrarla taciz etmeyi unutmayınız! :D

Kitabımız boyunca okurken çok fazla sinir olduğum, gözyaşı döktüğüm ve soluklanmak zorunda olduğum yerler olsa da kitabımızı bitirdikten ve üzerine düşündükten sonra o yerlerin birçoğuyla sorunum kalmadı. Kitabı okurken sinir eden yerlerin olması doğal, asıl sorun o sinir eden yerlerin kitap bittikten sonra da devam etmesi olurdu. Ama yazarımız, okurken bunu yapacağına inanmasam da, kitabın bitişiyle birlikte beni tatmin etti birçok konuda. Yine de, hatırlatıyorum bir kez daha, okuyanlar seri üçüncü kitaptan sonra açılıyor diyorlar. Tamam, ilk kitabın yeri hep ayrı olacak ve bu kitapta karakterlerin durumlarından doğan sinir verici olaylar haricinde bir de seriye ve arka planda dönen olaylara girmenin sonucunda çiftimize ilk kitapki kadar odaklanamadığımız zamanlar olmuyor değil ya da diğer karakterlerin bakış açısında bölüm okumanın, çoklu anlatımı seven biri olarak, fazla geldiği kısımlar... Demem o ki, ilk kitaptan sonra tarzı biraz farklı gelmesi ve Rhage'in de lanetinin, ki aslında kızın da durumunun, çok çetrefil yaratması sebebiyle sonlara doğru bir sinir harbi yaşadım ama son kısımları okuyup da bitirdikten sonra üzerine düşündüğümde bunlar çoğunlukla kalktı ^^ Yine de, bir ara, her iki karakterimizin de Türk dizilerindeki gibi aynı sorunda takılı kalıp da üzerine tonla kavga etmeleri hala sinir olduğum bir nokta. Bunun dışında çeviriden mi yoksa orjinalde de mi böyle bilmiyorum ama anlamakta sorun yaşadığım kısımlar oldu. Kelimenin oraya uymadığı ya da ufak hatalar nedeniyle ne anlattığını tam kavrayamadığım kısımlar, kopukluklar... Neyse ki bunlar seyrek ve çok can alıcı yerler değildi de çok sinir bozmadı. Yine de olmasalardı kesinlikle daha iyi olurdu. Bunlar dışında ise kitabımızla bir sorunum olmadı. Dediğim gibi yazarın sert bir şekilde yazması bazen öyle güzel ki... işte bazen de fena sinir ediyor ne yazık ki -_-

Sevdiğim kısımlar ise... başta kesinlikle Rhage! *.* Bebeğim ya, hem geçmişinden hem de yaşadıklarından ders alıp da görüntüsüne ya da gücüne takılmayarak kızımıza bağlanması, üzerine titremesi, onu kollayıp saklamak istemesi ya da en baştan beri huzur araması... Okudukça daha da aşık oldum, biliyordum zaten onun kitabının beni böyle yapacağını ama bu kadarını da beklemiyordum bir yandan sanırım. İlk kitapta karşıma çıkmasıyla bana Gena'nın Paris'ini hatırlattı bir yandan ama onun aksine daha ikinci kitaptan bizimle tanıştı, gerçekten nasıl vurmasın böyle. Ki ahh, hele de son kısımlar. Öylesine aşık etti ki kendine, o kısımları tekrar tekrar okuyup ben kahroldum onunla T.T Bu gidişle Kardeşlik'te sevmediğim biri çıkmayacak gibi, her kitapla birlikte geri kalanlar için müthiş bir merak ve heyecan duyuyorum! <3 Kızımız için açıkçası çoğunlukla sevsem de bir ara elime alıp parçalamak istemedim değil. Tamam, onun durumunu ve yaşadığı şeyleri anlayabiliyorum. Hepsi de mantıklı şeyler onun durumunda ama insan bir yandan da Rhage'i okuyunca ve onun da yaşadıklarını bildiğinde dayanamıyor işte. Bu çift beni fena çarptı ama sonunda da keşke bitmesin dedirtti kesinlikle :) Gerçi böyle konuşuyorum diye çiftimiz konusunda karamsar olmayın siz, sinir ettiği ya da ağlattığı kadar kendilerine hayran bırakmayı ve sizi oldukça gildürmeyi de başarıyorlar ^^ Bazı yerleri üst üste okuyup da gülmeye devam ettiğimi hatırladıkça hala sırıtıyorum. Çiftimiz dışında ise kitabın bayıldığım bir diğer özelliği kesinlikle Zsadist ve ucundan ipucu aldığımız Bella oldu. Hem de ne ipucu ya! Bir sonraki kitap kesinlikle bomba gibi geliyor, üstüne bir de içimden bir ses yeni Kardeşlik üyelerini de getirecek diyor ama bakalım ;) Kardeşlik demişken, onlar ve lanetleri hakkında daha çok şey öğrenmemizin yanında ilk çiftimizle tekrar karşılaşmamız, ilk kitaptan beri nelerin değiştiğini okumak ve John'un gizemli bir şekilde gelmesi kesinlikle heyecan vericiydi. Gerçi John konusunda daha çok şey öğrenmek istesem de sanırım yazarımız süründürmekte ve gizemini korumakta kararlı. Umarım düşündüğüm kişi çıkar da daha çok eğlenebilirim ;) Ahhh, ahhh, bahsetmek istediğim öyle şeyler var ki. Ama devam kitaplara yorum yazmak boşuna zor değil, size spoiler vermek istemiyorum. O nedenle şimdilik burada bırakıyorum ve bir sonraki kitabımız için geri sayıma başlıyorum ^^

Eğer siz de ilk kitabıyla birlikte farklı bir vampir dünyasına adım attığınız ve her bir karakterini merak ettiğiniz Kardeşlik'ten Rhage'in hikayesini okumak, yazarımızın hem oldukça sert hem de bir polisiye yazarı gibi sinir eden, tüketen ve bir yandan da güldürüp eğlendiren tarzıyla bir kez daha buluşmak istiyorsanız kitabımızı bir an önce elinize alın! Zira bittikten sonra sizi, gerek geçmişi gerek kişiliği gerekse de yeni öğrendiğiniz şeylerle okumak için sabırsızlandığımız bir sonraki kitabımızın karakteri Zsadist için tutuşur bıraksa da inanın okumamak daha da büyük bir kayıp ve eziyet olur. Yani öyle olacağını umuyorum, çünkü geçen her saniye ile üçüncü kitap konusunda feci açlık yaşıyorum >.< Umarım DEX kitapların çıkış aralarını kısaltır da savaşçılarımızı okumak için daha sık ve daha çok şansımız olur :*

*****

Bir sonraki görüşmemize kadar kendinize ve kitaplarınıza iyi bakmayı unutmayın....

Yorum Gönder