TEHLİKELİ TEMAS (FALLEN TOO FAR) by ABBI GLINES | TOO FAR #1


Tanıtım:
BAMBAŞKA DÜNYALARDAN GELEN İKİ ÜVEY KARDEŞ…
ASLA SİZİN OLMAMASI GEREKEN ŞEYLERE DUYULAN ARZU…

Blaire Wynn’in en son istediği şey babasının yeni ailesinin yaşadığı Florida’daki Rosemary Sahili’ne taşınmaktır. Ancak seçim şansı yoktur. Bir hastalık yüzünden ölen annesi, ardında yüklü borçlar bıraktığı için Blaire’in Alabama’daki çiftliği elinde tutması mümkün değildir.

Koltuğunun altındaki tabancayla kamyonetini zengin sahil kasabasına çeken Blaire buraya asla uyum sağlayamayacağını bilmektedir. Babasının Paris’e gittiğini ve onu yeni üvey kardeşi Rush Finlay’le yalnız bıraktığını öğrenince daha büyük bir hayal kırıklığı yaşar. İnsanları hor gören, hiçbir şeyden pişmanlık duymayan, adı çıkmış bir rock yıldızının oğlu olan Rush yakışıklı olduğu kadar şımarıktır da… Ve Blaire’i gördüğü anda genç kızın kanına girer.
Yaz ayları ilerledikçe genç kadın, Rush’ın asla tahmin etmediği yanlarını görecek ve birbirlerine karşı hisleri görmezden gelemeyecekleri kadar güçlenecektir. Ancak Rush, Blaire’in tüm dünyasını yıkacak bir sır bilmektedir. Blaire genç adamın tehlikeli temasına kendini kaptırmadan önce bu gizemi ortaya çıkarabilecek midir?



Ait olduğu serinin ilk kitabıdır.
Dikkat, Rush sizi fena yakıcak! <3

Allah'm, Allah'm... ben bu yorumu nasıl yazacağım ya! Kitap çok çok iyiydi, kızımıza bayıldım ama Rush hepsinden de iyiydi, hatta iyi yetersiz kalır, muh-te-şem-di! *.* Bir yandan kendime beklettiğim için kızsam da bir yandan da beklettiğim için tadını daha yoğun aldığımdan kendimi tebrik ediyorum :) Ve kusura bakma Küçük Kız, ben Rush'a fena göz koydum ;) Bebeğim ya, okurken eridim eridim eridim... Yazar gerçekten muhteşem bir kitap yazmış ve karakterler açısından da beklemediğim bir şekilde tatmin etti. Hani erkek karakterimizin -Rush'cmın- bu kadar iyi olmasını kabul edebilirim ama Blaire da mı? Hiçbir şey diyemiyorum, sadece sonundaki o sahne için bol bol küfür ediyorum -sorry- onun dışında ise hayranlıkla yazarı selamlıyorum. Ve bu yorumdan sonra ise direk ikincisine geçmeyi düşünüyorum :D

Derin bir nefes alalım ve ben daha fazla erimeden kitabımızın konusuna hep birlikte göz atalım:

Kitabımız alıştığımız New Adult tarzında, direk olaya girerek başlıyor. Ve daha ilk anlardan bizi içine çekmeye, kızımıza hayran etmeye başlıyor. Ki daha ilk anlardan böyle şeyler pek sık olmaz benim için, özellikle de bayan karakterlerde. Ama Blair farklı. O tabancası olan, gerektiğinde haddini bilmeyene bildirecek ve saçma ergen tavırlarına sahip olmayan yaşına göre oldukça olgun ve güçlü bir kız. Ki ben kendisine daha en başta tabancasını çektiğinde hayran oldum. Ne var şu tabancalarda bilmiyorum ama bayan karakterlerin silah kullanması çok havalı bence :D 

Neyse, konudan sapmayalım... Kitabımız, kızımızın annesini kaybetmesi ve ne gidecek bir yeri ne de parası olmamasından sevmediği ama yardımına muhtaç kaldığı babasının yanına gelmesiyle başlıyor. Daha doğrusu babasının yanına geldiğini sanıyor ama ortada babası yok. Ve kendisine tarif ettiği evde ona ait değil. Daha sinir olanı da kızımızın son parasını orası için harcaması ve artık geri dönemeyecek olması. Peki ev kime ait? Kendisi dünyaca ünlü, multimilyarder rock yıldızı Dean Finley'in biricik oğlu, içimizi eriten, gözümüzü doyuran biricik yakışıklımız Rush Finley'e ait. Ve kendisi tam bir pislik, playboy ve daha nicesi. Yani başta öyle gibiydi ;) Ihhmm... devam edersek, kızımız geldiğinde böyle berbat bir durumda olması, bunları yaşaması yetmiyor gibi bir de Rush onu evde istemiyor. En azından ilk başta. Aralarında geçen kısa bir dialog sonrasında da nedendir bilinmez birden insafa geliyor ve ona bir ay süre veriyor, iş bulması ve kendine bir yer tutması için. Şans ki kızımızda kendine hemen ertesi sabah bir iş buluyor ve ev için para biriktirmeye başlıyor. Ve kitap boyunca bir süre ne yazık ki Rush'tan yana çok insaf görmüyoruz. Hoş, bazen kitapta ısı derecesi artsa da yakışıklımız kendini uzun süre ya geri çekiyor ya kızımızı uyarıyor ya da yaptıkları yüzünden kızımız haklı olarak ondan uzak duruyor. Yine de üzülmeyin çook da uzun bir süre böyle devam etmiyoruz. Yakışıklımız bize yavaştan uyarılar verse de asıl dönüm noktasını kızımız ile yaptıkları bir konuşma sonrası yaşıyoruz. Ki o konuşma birçok açıdan oldukça bilgilendiriciydi ;) Ondan sonrasında ise ikilimiz arasında okudukça sizi eriten, yüzünüzde şapşal gülümselemeler bırakan ve daha fazlasını okumak için can atacağınız bir ilişki başlıyor :) Peki sizce çiftimiz büyük sırra rağmen birlikte olabilecekler mi? Ahh, büyük bir sır var elbette ama ne? Ve bu büyük sırrı neden Blair öğrenmemeli? Öğrendikten sonra neler olacak? Peki ya çiftimiz, aralarındaki ne, aşk mı yoksa Blair Rush için her zamanki eğlencelerden biri mi? Daha da önemlisi o son, tüm bunlar gerçek mi, bir sonraki kitapta neler olacak? Hepsi ve çok daha fazlası için eğer okumadıysanız kesinlikle en kısa zamanda kitabımızı okumanızı şiddetle tavsiye ederim *.*

Ahhh, yazarım ya, tamam başları anladım ama o nasıl bir sondur öyle. Hiç mi acımadın kızımıza ya, hayattan beş yıl boyunca çektikleri yetmemiş gibi tam mutlu oldu derken neden en iyi yerde bir de sen vurdun. Hem de en ağır şekilde T.T Ki sırra hiç değinmiyorum, Küçük Kız ile konuşmamış olsam ve bana bir sır olduğunu söylemese hayatta tahmin edemezdim hem o uç kısmını hem de sırrın bu kadar büyük bir şey olduğunu. Hoş o uç kısmını tahmin ettim ne oldu, öyle bir sır çıktı ki ağzım açık kaldı ve öfkeden deliye döndüm tabi ki de! -_- Tüm sorun bu da değil, yazarımızın yetmemiş gibi bir de Nan denen gereksiz, uyuz ve nefret edilesi bir karakter yaratması oldu. Hem de yakışıklımızın kardeşi olarak! O.O Hayır, aileden olmasa def etmesi kolay ama ne yazık ki aileden. Ve kendileri Rush tarafından oldukça seviliyor. Durumu siz düşünün! -Tabi Georgianna'yı da unutmak olmaz- Bunlar dışında da bir sorunum yoktu kitapla ilgili. Ki açıkçası -itiraf etmekten ne kadar nefret etsem de- bu sorunlar olmasaydı kitap bu kadar iyi olmazdı. Yine de bu sinirimizi bir gram hafifletmiyor tabi ki -_-

İyi kısımlarını saymıyorum, çünkü yorum yetmez :D Cidden yazar gerek kurgu, gerek karakterler olarak olsun hepsini oldukça başarılı ve güzel bir biçimde yazmış. Aslında çok önemli olmayan karakterler bile öyle yerleştirilmiş ki kurguya hem kitabı okumayı hem de olayları daha zevki bir hale getirmiş :) Ama tabi biz yazarımızı bu yüzden sevmiyoruz. Yani bu da etken ama çook az işte ;) Asıl önemli olan kısım, yazarımızın bize Rush gibi bir karakter yaratmış olması *.* Ahhh, ellerim titriyor cidden. Hani bir çok erkek karakter okudum ama Rush'ta gerçekten bir şey var ve daha bu ilk kitap. Diğer kitaplarda daha fena oluyormuş. Bakalım o zaman ne yapacağım <3 Başlarda her ne kadar Blair'e karşı davranışları sebebiyle yakışıklımıza sinir olsam da, Blair'e karşı yumuşaya başladıktan sonra aşık oldum kendisine. Özellikle sırrın açığa çıkmasından önceki zamanda vaaaoov, oralarda Blair için yaptıklarını okuduktan sonra eğer zaten aşık olmasaydım bir daha olurdum *.* Hem karizmatik hem romantik hem düşünceli hem becerekli hem -her ne kadar direk söylemese de- aşık hem... Böyle bir karaktere cidden Blair'den başkası olmazdı bence. Ki gerçekten ama gerçekten sevdiğim kadın karakterlerim çok değildir. Hoşuma gider, severim ama bu derece olanlar çok azdır. Ki Blair daha ilk anlardan zaten o karakterlerim arasına girdi. Özellikle de Rush'ın etrafındakileri gördükten sonra daha da sevdim. Ama silah kullanabiliyor olmasını daha çok ^^ Cidden yazarımız hem akıllı hem gururlu hem yaşına göre -19- oldukça olgun hem böyle temiz hem yaralı ama yaşadıklarına göre oldukça güçlü olmasıyla muhteşem bir karakter yaratmış. Kızda sevmediğiniz bir özellik olması bana göre mümkün değil ;) 

Kitabımız boyunca birçok duyguyu gerçekten hissederek yaşıyoruz. Başlarda Blair'in başına neler geldiğini okurken onunla birlikte üzülüyoruz, ki bir iki yer var ki beni bitirdi. Ortalara doğru, Rush'ın da Blair konusunda düzelmesiyle romantizmi hissediyor, kızımızın ve çiftimizin mutlulularına ortak oluyoruz. Sonunda da sırrı öğrenmenizle birlikte önce bir şaşkınlık, sonra bir kızgınlık ve sonunda da büyük bir çöküş yaşıyor anında diğer kitaba geçmek istiyorsunuz... Kısacası Fallen Too Far kesinlikle okumanız ve karakterleriyle tanışmanız gereken bir kitap. Umarım devam kitapları da kısa zamanda çıkar da herkes bebeğimi okuyabilir *.*

Bu arada... yazarcım ya, eğer Rush'ı tanıyorsan, şey, bir ara buluşsak mı ne senle ;) Ve yorum yazma, özelden mesaj at lütfen :* 

Ben ikinci kitaba kaçtım, siz de kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın! En kısa zamanda ikinci kitabımızda görüşmek üzere... :)

Yorum Gönder