BEKLEDİĞİM SENDİN (RULES of CIVILITY) by AMOR TOWLES | YORUM


Kitabın tanıtımını yapmıştım ama bakmak isteyen ve ön okumasını okumak isteyen buradan ulaşabilir...  Şimdi de sıra yorumda ;)


Filmleştirilecek bir kitap.
Kahramanız kız olsa da yazarımız erkek!
Keyifli okumalar.


Başlarken istekliydim ama bu tereddütlerim yok demek değildi. Bir kere kitabı bu kadar kalın beklemiyordum. Gelince bir an gözüm korktu. Üstelik kitap hakkında tanıtım, alıntılar ve ön okuma olsa da içeriğini hala çözememiştim. Bu sebeplerle zorlanarak başladım ama önsözü -ki aslında kitabın girişi diyelim buna- okuduktan sonra yazarın verdiği ipuçlarıyla konusunu hemen çaktım. Yazar kitapta bizi bazen detaya boğsa da ben oldukça sevdim. 

Ama kitabın en sevdiğim tarafı, bir tahminim hariç tüm tahminlerim ve tam "şu şöyle, belliydi böyle olacağı, anlamıştım bunu ben" dediğim kısımların hepsinde yazarın işin aslını açıklaması ve bana ters köşe yapıp şaşırtması oldu. Hoş bazen öyle demesem de hiç beklemediğim bir şekilde beni şaşırtabiliyordu.

Kitabın daha önsözünden bir merak belirdi bende. Kitap boyunca evlendiği adamı merek edip durdum. Yazar önsözde öyle bir saklamış ve bilmeyelim diye de adını kısaltmış ki haliyle insan merak etmeden duramıyor. Üstelik beyefendinin kendisi de ilginç gelince benim için bir amaç oldu onu bulmak. Zaten post-itler de bunun içindi :D Peki tahminlerim tuttu mu ya da umduğumu buldum mu? Yazıda göreceksiniz.

Kitap bizi 1937 yılının son gecesi, olayların olacağı ve hayatların değişeceği 1938 yılına merhaba derken karşılıyor.
Kızımız Kate ve arkadaşı Eva yeni yılı kutlamak için dışarıda bir mekanda caz dinliyorlardır. Kapıdan da olayların odağı olan üçlüden sonuncusu Tinker'ın da girmesiyle çember kapanır ve her şey daha o geceden başlar. 

Bu geceden sonra üçlü birkaç kez daha buluşsa da bir kaza aralarındaki dostluğu bozar ve kızımızın kendi kaderini çizmesi için başlangıç olur. Çünkü kazada çok kötü yaralar alan Eva'ya Tinker bakmak zorunda kalır. Bundan sonra da Eve, Tinker ile her şeye rağmen hayatını yaşar. Kızımız için hayat ise eskisi gibi değildir. Çünkü arada Eve ile Tinker'ı görse de kazadan bir süre sonra bu da Eva'nın isteğiyle kesilir. Bundan sonra kızımızın hayatı birinci dönüm noktasına girer bizim için. Artık yaşadığı pansiyondan kendi evine taşınmıştır ve yeni kişiler ve insanlarla tanıştıkça hayatı değişir. Hatta öyle bir değişir ki, çalıştığı işinden tam da terfi almışken istifa eder. 

Bir keresinde Haziran'ı dolasıyla yazı çok sevdiğini söyler. Gerçekten de yaz ona iyi gelir. Çünkü hayatındaki ikinci değişiklik yaz ayında yaşanır ve kitap okumayı seven kızımız çok tanınmış bir yazarın asistanı olur. Ama bununla kalmaz, çok geçmeden Manhattan'ı yerinden oynatacak bir dergiye asistan olur. Tabi tek değişiklik bu değildir. Yeni insanlar, yeni arkadaşlar edinir ve bu da onu hem işinde hem de sosyal statüsünde yukarılara taşır. Ama en önemlisi, eşiyle tanışması için fırsat olur...

Kitap, kızımızın yaşadıklarını odak noktası yapsa da dönemin gangsterlerinden tut da mekanlarına ve olaylarına kadar birçok şeye değinir. Okurken o dönemi merak edenler için bunlar hoş bir ayrıntı oluyor :) 

Peki eksileri neler derseniz; kitapta eğer baştaki ipucuyu yakalayamazsanız okurken sizi nereye varacağını ve ne anlatacağını bilmediğiniz için sıkabilir. Ama eğer siz yazarın verdiği ipucuyu yakalamışsanız, işte o zaman kitap sizin için akıp gider. Çünkü neler olacağını merak ederek sonu bulmanız mümkün.

Kitabı okurken iyi bir hafıza ve dikkat gerekiyor. Zira yazar bir olayı anlatırken size ipucuyu veriyor ve daha önce okuduklarınıdan anladığınızı kabul ediyor. Eğer gerçekten dikkat etmişseniz bunları anlayabiliyorsunuz. Ama dikkat etmemişseniz, işte o zaman yazarın o olayı neden yazdığını anlayamıyor hatta gereksiz olduğunu düşünüyorsunuz. Bu bağlamda zolayıcı bir kitaptı.

Bir de okurken dili ve anlatımı kulağa hoş geliyor ama anlamak için uğraşmak gerekenler de oluyor. Çünkü bazen detaya boğuyor bazen de fazla düşünsellerine yer veriyor. Bu kısımlar bazen okuduğu kitaplardan da bölümler içerdiği için hoş olsa da benim çokça başımı ağrıttı. Bazı kısımları ise boğdu beni.

Şimdi de tahminlerim kısmına gelelim. Val'ı okurken ilginç buldum çünkü hayat hakkında gözüme saf görünmüştü. Yani hayatta zorluk yaşamamış biri gibi. Önsöz de merak ettim ama kitabı okurken daha da merak ettim. Çünkü kızımız onunla pek uyuşacak gibi gelmedi. Özellikle yaşadıklarını düşününce. Bu yüzden her Val diye kısaltılacak kişiyi ve önsözdeki kızımızın kocası hakkındaki bir ipucusunu düşünerek adaylar belirledim. Ama daha adını ve yüzünü bilmeden sadece kızımızın görüşüyle kim olduğunu tahmin ettim. Hani olur ya, pek çok kişi iyidir tamamdır ama onu görürsün ve "diğerleri de yaşıyor muydu, onlar da insan mı" tarzında bir farkındalık yaşarsın ya. Hah! İşte benim için de öyle bir farkındalık oldu. O an göz koydum ve kocası bu olmak zorunda dedim. Kitabın sonuna resmen uçtum bundan sonra. Çünkü kitabı okuyan diğer blogger arkadaşlardan tahmin eden olmamıştı pek. Sonuna gelip de tahminim doğru olduğunu öğrenmem ise bir patlamaydı resmen. Tahminlerimde yanıltan yazarın bunda benimle aynı fikirde olup bana umduğumu vermesi dolasıyla kendisine teşekkür ediyorum.

Heyecanıma gölge düşüren ise, kocasıyla nasıl tanıştıklarını söylese de ayrıntıya inmemesi ve günümüzdeki yaşantıya çok değinmemesi oldu. Bunun için bir devam kitabı çıkarıp acilen işlese de benim de bu merakım bitse gerçekten güzel olur ;)

Kitap o kadar dolu ki yazacak çok şey var ama zaten yazının kendisi uzun oldu o yüzden burada bırakacağım. Eğer merak ederseniz alıp okumanızı öneririm.

Karakterlere değinmeme sebebim, ters köşelerin ve süprizlerin onlarda olması. Yazıp da sizin için büyüyü bozmak istemiyorum ;)

Son bir istek, sizin eşi konusunda tahmininiz tuttu mu bana söyleyin lütfen!
Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın.
Başka bir yorumda buluşmak üzere...

Yorum Gönder